4+
Çocuk Kitabı
Uçan At Yayınları
23 Nisan 2020
18
Sessizliğin hikayesi, günümüzden bir görüntü ile başlıyor.
Otobüs durağında, otobüs bekleyen herkesin elindeki cep telefonuna baktığı bir resim.
Mirko ile annesi arasında geçen diyaloglardan oluşan hikayede, otobüs durağında beklerken sıkılan Mirko'ya annesinin "rüzgarın taşıdığı seslere kulak vermeye ne dersin?" teklifi Mirko'yu hayalleriyle buluşturuyor.
Tatlı tatlı esen rüzgar sana hikayeler anlatır. Bir şeylerle meşgulken bu anlatılanları duyamazsın. Oysa rüzgarın taşıdığı seslere kulak verirsen onlarla bir yolculuğa çıkabilir, dünyanın kalbindekilerden haberdar olabilirsin.
Çevresine dikkat verdiğinde duyduğu her sese hikayeler uydurarak eğleniyorlar.
Sonra bir an Mirko hiç bir ses duymadığı fark ediyor.
" Anne, artık hiç bir şey duyamıyorum!"
İşte bu en güzel ses: Sessizlik. Tüm sesler sustuğunda sessizliğe kulak verirsen; iç sesini duyar, hayallere dalarsın. Sessizlik hayallerin dostudur, hayaller de mutluluğun dostu.
Hikaye, otobüsün durağa gelmesiyle sonlanıyor. Ve yine tanıdık bir resimle.
Ellerindeki telefon ekranına odaklanmış bir grup insan ve pencereden dışarıyı seyreden Mirko.
Lemniscates'in Sessizlik kitabında, hayatın akışı devam ederken durduğumuzda keşfedebileceğimiz seslere odaklanırken, bu kitap bu farkındalığı bir tık ileri götürüp "hayal gücüyle" birleştiriyor ve çocuklara "sıkılma anlarında" kullanabilecekleri eğlenceli bir oyun fikri sunuyor.
Gözlerimizi ekrandan uzaklaştırabilmenin mümkün olduğunu anlatıyor bir de😉