Üstün Yetenekliler

için

Mindfulness

Üstün Yetenekli Çocukları Anlamak 

ÖNCE ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN SOSYAL DUYGUSAL İHTİYAÇLARINA BAKALIM

Üstün yetenekli bir çocuğun ebeveyni olmak, heyecanlı oyuncaklarla dolu bir eğlence parkında yaşamaya benzer.Bazen gülümsersiniz. Bazen nefesiniz kesilir, bazen çığlık atarsınız.Bazen kahkaha atarsınız. Bazen şaşkınlık ve merakla seyredersiniz. Bazen koltuğunuzda donakalırsınız. Bazen gurur duyarsınız.Bazen oyuncak o kadar sinir bozucudur ki hiç bir şey yapamaz ve oturup ağlarsınız.
Carol Strip & Gretchen Hirsch

Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesi’ne göre üstün yetenekli çocuk, “zekâ, yaratıcılık, sanat, liderlik kapasitesi ve akademik alanlarda yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösterdiği uzmanlar tarafından belirlenen çocuk” olarak tanımlamaktadır.

Üstün yetenekliliğin sadece üstün zekaya sahip olma ile sınırlı olmamasından dolayı günümüzde üstün zeka kavramı yerine üstün yetenekli kavramının kullanımı tercih edilmektedir.

Üstün yetenekli çocuklar zihinsel, sosyal-duygusal gelişimsel özellikleri ve gereksinimleri yönünden yaşıtlarından farklılık göstermektedir.

Bu çocuklar çok erken dönemde ve düzgün cümleler ile konuşmaları ve zengin kelime dağarcığına sahip olmaları, çok hızlı öğrenmeleri ile öne çıkarlar.

Ayrıca çok meraklıdırlar, karmaşık sorular sorarlar ve kolay sıkılırlar. Genellikle dikkat süreleri kısadır, ancak ilgilerini çeken konularda dikkat süreleri daha uzundur. Problem çözme, planlama, bilgileri kavrama, analiz, sentez, değerlendirme gibi zihinsel süreçlerde üstün özellikler göstermektedirler. İlişkilerinde dürüstlük, adalet kavramlarına önem verirler ve hassas, duygusal bir yapıya sahiptirler. Mükemmelliyetçi, sorumluluk duygusu ve farkındalıkları yüksek çocuklardır.

Üstün yetenekli çocukların zihinsel gelişimi, sosyal-duygusal gelişimlerinden daha ileri düzeydedir. Zihinsel, fiziksel, sosyal-duygusal gelişimlerinin eş zamanlı gelişmemesi nedeniyle farklı sosyal-duygusal ihtiyaçları olmakta ve buna bağlı pek çok sorun ortaya çıkmaktadır.

Genellikle yaşanan sorunlar :

  • korku
  • kaygı
  • mükemmeliyetçilik
  • akran ilişkilerinde zorluk
  • yalnızlık
  • depresyon
  • okul uyumsuzluğudur.

Ayrıca üstün yetenekli çocuklar, ailelerinin veya öğretmenlerinin yüksek beklentilerini karşılayamadıkları takdirde, düşük akademik benlik saygısı, depresyon ve sınıf ortamına uyumsuzluk gibi sorunlar da yaşamaktadırlar.

Üstün yetenekli çocukların gelişim özelliklerindeki farklılıklardan dolayı sorun yaşamaması için bu özelliklerin farkında olunması ve uygun yaklaşım sergilenmesi son derece önemlidir.

Uygun yaklaşım çocukların potansiyellerini etkin bir şekilde kullanmalarına ve sorunlar meydana gelmeden önce önlenmesine katkı sağlayacaktır.

Bu çocukların yaşadığı başlıca sosyal ve duygusal sorunlar nelerdir?

Başlıca 4 ana grupta toplayabiliriz :

Sosyal İzolasyon, Mükemmeliyetçilik, Stres ve Depresyon

 

Aşağıda her bir sorun detaylıca açıklanmış ve mindfulness eğitimi harici yapılabilecek önerilerde bulunulmuştur. Mindfulness Eğitiminin bu ihtiyaçların teminindeki yerine ise en alttaki paragrafta değinilmiştir.

Üstün Yeteneklilerde Sosyal İzolasyon

Üstün yetenekli çocukların arkadaşlık ilişkileri normal yaşıtlarından farklıdır. Zihinsel olarak kendi düzeylerine daha yakın çocuklar ile arkadaşlık etmeyi tercih etmektedirler. Diğer çocuklardan daha fazla bilgiye sahip olmak, bildiklerini sözel anlatmak ve çok soru sormak gibi özellikleri nedeniyle öğretmen ve arkadaşlarıyla olan ilişkileri olumsuz etkilenebilmektedir.

Üstün yetenek ve başarıları, arkadaş gruplarından, sosyal ortamlardan dışlanmalarına, kıskanılarak yalnız bırakılmalarına neden olmaktadır. Tüm bu durumlar üstün yetenekli çocuğun toplumdan izole olmasına neden olmaktadır. Yapılan bir çalışmada üstün yetenekli çocukların normal düzeyde zekaya sahip çocuklara göre sosyal işlevselliklerinin daha düşük olduğu bulunmuştur.

Üstün yetenekli bireylerin çevresindeki yaşıtlarından izole olmasının diğer bir nedeni de
üstünlük etiketidir. Ailesi tarafından üstün etiketi kullanılan çocukların kullanılmayan
çocuklara göre daha fazla uyum zorlukları yaşadıkları belirtilmektedir. Ailelerin büyük bir kısmı ise üstün yeteneğin ne demek olduğunu ve ne yapmaları gerektiğini bilmemektedir.

Ailelere üstün yetenekli çocukların özellikleri ve farklılıkları, bu çocuklara nasıl
davranılması gerektiği konusunda yapılacak bilgilendirme ve destek, onların çocuklarını
anlamasını kolaylaştıracaktır.

Üstün Yeteneklilerde Mükemmeliyetçilik

Üstün yetenekli bireylerin en dikkate değer kişilik özelliklerinden biri de mükemmeliyetçiliktir.

Yapılan araştırmalarda üstün yetenekli çocukların normal yaşıtlarına göre mükemmeliyetçilik düzeylerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bu çocuklar yapacakları her şeyin mükemmel olması için çok fazla çabalamakta ve bu çaba zamanla onlara zarar vermektedir.

Bu nedenle üstün yetenekli çocuklarda mükemmeliyetçilik davranışları dikkatle izlenmeli ve gerektiğinde psikolojik danışmanlık sağlanmalıdır.

Araştırmacılar mükemmeliyetçiliği olumlu (adaptive, normal, uyumlu) ve olumsuz
(maladaptive, nevrotik, uyumsuz) şeklinde tanımlamışlardır.

Olumlu mükemmeliyetçilik, bireyin ulaşılabilir hedefler ve standartlar belirlemesi ve bu hedeflere ulaşma yolundaki
sağlıklı çabasıdır. Motivasyonları ve başarı oranları yüksek, benlik algıları da olumludur.
Kendilerine olumlu telkinlerde bulunarak problemlerini çözerler. Bireylerin çaba
göstermesine ve başarıya ulaşmasına yardımcı olduğu için iyi bir özellik olarak kabul
edilmektedir.

Olumsuz mükemmeliyetçilik ise bireyin ulaşılması çok zor olan, aşırı yüksek
standartlar belirlemesi, bu standartlara ulaşmak isterken endişe duyması ve kendi
performansından memnun olmaması olarak tanımlanmaktadır. Olumsuz
mükemmeliyetçilik grup çalışmalarına karşı isteksizlik, erteleme, çevresindeki bireylerin
mükemmel olmayan düşüncelerine karşı tahammülsüzlük, küçük hatalara aşırı tepkiler
verme, düşük akademik başarı gibi durumlara neden olabilmektedir.

Üstün yetenekli çocuklarla yapılan çalışmalarda olumsuz mükemmeliyetçiliğin;
• Sınav öncesinde kaygının artmasına.
• Anksiyete, stres düzeyinin artmasına.
• Enerji kaybı, uyku/iştah sorunları, sosyal izolasyon
sorunları, güç memnun olma gibi depresif belirtilere, depresyona ve intihara.
• Benlik saygısında azalmaya.
• Olumsuz sosyal davranışlara neden olduğu saptanmıştır.

Anne-babadan aldıkları geri bildirimler, eleştirel tutum, sosyal çevre üstün yetenekli
çocukların mükemmeliyetçiliğini etkilemektedir. Yapılan araştırmalarda olumsuz
mükemmeliyetçi olan çocukların anne babalarının yüksek beklentileri olduğu, çocuklarını daha çok eleştirdiği ve talepkar oldukları belirlenmiştir. Ailesinin beklentilerinin yüksek olduğunu fark eden çocuk hedefine ulaşmak için çok çaba harcamakta ve sürekli olarak hata yapma korkusu yaşamaktadır.

Bu durum bir süre sonra çocuğun yaratıcılıktan uzak, endişeli, huzursuz, inatçı tutumlar
göstermesine neden olmaktadır. Tüm bu nedenlerle ailelere çocuklarını olumlu
mükemmeliyetçi olmaları yönünde nasıl desteklemeleri gerektiği, aile tutumunun önemi
gibi konularda eğitimler düzenlenmeli ve rehberlik hizmeti verilmelidir.

Üstün Yeteneklilerde Stres

Üstün yetenekli çocukların normal zekaya sahip yaşıtlarına göre yüksek oranda anksiyete yaşadığı ve depresif duygu durum belirtilerini sergiledikleri yapılan çalışmalarda
bulunmuştur.

Çocukların yaşadığı yoğun stresin nedeni sıklıkla

  • aile ve arkadaşlık ilişkilerinde yaşanan güçlükler
  • ulaşılması zor hedefler
  • ebeveynlerin yüksek beklenti içinde olması ve eleştirel tutum sergilemesi 
  • akademik baskılardır.

Bu çocuklarda zeka düzeyinin ve problem çözme becerilerinin iyi olması anksiyeteye karşı koruyucu faktör olarak görülmekte ve stres durumlarında normal yaşıtlarına göre problem çözme stratejilerini daha fazla kullandıkları belirtilmektedir.

Üstün yeteneklilerin, herhangi bir stres durumu ile karşı karşıya kaldıklarında normal yaşıtlarına göre öfke başa çıkma tarzını daha sık kullandığı, yolunda gitmeyen durumlarla ilgili başkalarını suçlama, alaycı yorumlar yapma ve sorunları hakkında ailesine ve arkadaşlarına yakınma gibi yollara başvurduğu belirtilmektedir.

Strese neden olan durumlarda uygun problem çözme ve başa çıkma becerilerini kullanmak stresin olumsuz etkilerini azaltabileceğinden üstün yetenekli çocuklara stresle baş edebilmeleri için uygun yöntemlerin erken yaşta öğretilmesi önemlidir.

Üstün yetenekli çocukların erken yaşta belirlenmesi ve kendileri gibi üstün yetenekli çocuklarla birlikte, özellikleri ve yeteneklerine uygun öğrenim görmeleri çocukların yaşadığı sorunları azaltacaktır. Aksi taktirde bu çocuklar sınıf içinde yalnız kalmakta, üstün yeteneği nedeniyle diğer çocuklar tarafından dışlanmakta, yoğun stres ve sıkıntı yaşamaktadır.

Üstün Yeteneklilerde Depresyon

Üstün yetenekli çocuklar mükemmeliyetçilik, yaşıtları tarafından soyutlanma, ulaşılması zor hedefleri olma, başarıyı elde etmeleri için yoğun baskı altında olma gibi, duygusal ve sosyal problemler yaşayabilmekte ve bu problemler çocukların depresyon yaşamalarına neden olabilmektedir. Ayrıca bu çocukların duyarlı ve hassas olmaları psikolojik sorun yaşama riskini arttırmaktadır.

Yapılan araştırmaların bir kısmında üstün yetenekli çocukların depresyona girme eğilimleri yüksek oranda bulunurken; bazı araştırmalarda ise normal zeka ve yetenek düzeyine sahip yaşıtları ile benzer düzeyde olduğu belirtilmiştir.

Üstün yetenekli bireylerde görülebilecek depresyon bulguları; sosyal iletişim ve arkadaş ilişkilerinde sorun yaşama, başka insanlarla birlikte iken bile yalnız hissetme, hüzünlü ve endişeli olma, kolay incinme, uyku düzensizlikleri, yorgunluk, enerji seviyesinin düşmesi, umutsuzluk, yaşamına son verme düşüncesi, ölüm korkusu ve aşırı hassasiyettir.
Üstün yetenekli çocuklar, çevresinden gerekli desteği görmedikleri ve doğru şekilde rehberlik hizmeti alamadıkları takdirde sadece zihinsel potansiyelleri ile problemleri çözemeyeceklerdir. Çocukların yaşadığı problemlere erken müdahale etmek ve neler yapılması gerektiğinin bilincinde olmak depresyon gibi duygusal travmaları önlemek açısından önemlidir.

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARDA MINDFULNESS EĞİTİMİNİN ÖNEMİ

 

Bugüne kadar yapılan beyin araştırmalarından yola çıkarak, iki taraflı bir model ortaya çıkmaktadır; mindfulness eğitimi ile birlikte çocuklarda gözlemlenen temel sonuçlar şunlardır:
• Dikkatin artışı
• Duygusal stabilite (dürtü kontrolü)

Mindfulness pratiğiyle beraber, dikkatimizin ve zihnimizin nasıl çalıştığını ve dikkatimizin nasıl dağıldığını deneyimsel düzeyde anlarız. Öğrenciler zihinlerinin dağıldığını fark etme kapasitelerini geliştirirler ve böylelikle neyin üzerine dikkatlerini verdiklerini seçebilirler.

Dürtü kontrolü için ise benzer bir işleyiş biçimi geçerlidir. Çocuk, duygularını bastırmaktansa dürtüyü tanıyabilme kapasitesini geliştirir. Mindfulness pratiği aynı zamanda dürtü ve tepki arasında bulunan o küçük aranın farkındalığını artırır. Bu farkındalık çocuğa tepki verip vermeme konusunda bir özgürlük, bir seçim hakkı kazandırır.

Bir disiplin aracı olmaktansa, mindfulness çocuğun kendi özgür iradesini geliştirmeyi hedefler. Zamanla ve pratikle Farkındalığın etkileri ve faydaları doğal bir şekilde ortaya çıkar.

Mindfulness’un Beynimizi nasıl etkilediğini Çocuklarımıza Nasıl Anlatabiliriz? Eğitimlerimde kullandığım bir görsel.

Nörobiyolojik bakış açısından ele aldığımızda, sinir sisteminin durumunun çocuğun öğrenim kapasitesini etkilediğini biliyoruz. Stres, kaygı veya kriz anlarında muhakeme kapasitesinden sorumlu beyin bölgeleri, “kaç” veya “savaş” gibi primitif cevapları destekleyen spesifik bir sinir sisteminin harekete geçmesiyle devre dışı bırakılıyor. Yani, muhakeme ve öğrenim gibi vakit alan beyin fonksiyonlarının düzgün işleyebilmesi için sinir sistemin sakin ve güvende olması gerekiyor.

 

 

 

 

10 dakika meditasyon sonrasında beynimizdeki aktivite yoğunluğu. (MRI – Manyetik Rezonans Cihazı Görüntüleri) İnsanlar zamanlarının yarısında yaptıkları şeyin dışında olan şeyleri düşünüyorlar. Bu durum da genellikle olumsuz duyguları tetikliyor – yani yaptığımız şeyi düşünmediğimiz ve zihnimiz başka yerde olduğu zaman, duygu durumumuzun düşüşünü gözlemleyebiliyoruz.

 

 

 

Mindfulness eğitimi çocuklara bir aktivasyon sisteminden ötekine geçebilmelerini sağlayan araçları temin ediyor.

 

Bunu, eğitim süresince farklı teknikleri öğreterek sağlıyor:
• Duygu spektrumunun daha iyi tanınması için ortaya çıkan duygu durumlarını tanımlamak.
• Dikkati seslere, görülenlere ve etrafa yönlendirmek (sinir sisteminde “iyi olma” halini aktive eden bir teknik, stres anında çocuk için çok yararlı bir araç).
• Kendine dönebilmek için faydalı bir araç olan nefes ve bedensel duyumlarla çalışmak.

Bu tekniklerin ardındaki ana fikir :  dikkati yöneltme ve duygusal regülasyon öğreniminde bir bilim ve bir sanat şekli yatmasıdır. Öğrenilen tekniklerin kriz veya stres anında işe yarayabilmeleri için sakinlik ve iyi hal durumlarında pratik edilmeleri gerekir.

Dolayısıyla çocuklar eğitim süresince stabilize olmayı, odaklanmayı ve dikkat etmeyi öğrenirler. Düşündükleri, hissettikleri ve deneyimledikleri şeylerle ilgili yargılardan arınıp, iç dünyalarıyla yakınlaşırlar. Zor düşünce ve hisleri bastırmadan ve onlara kapılmadan, dikkatle hayatlarına dahil etmeyi öğrenirler. Kendilerine ve başkalarına karşı nazik olmayı öğrenirler.

Dolayısıyla üstün yetenekli çocuklarımızın hızlı koşan zihinlerinin mindfulness pratikleri ile sakinleştirilerek, beynin korku ve kaygı merkezi olan amigdalayı dengeleyip stres ve kaygılarını azaltmasından daha güzel ne olabilir?

Üstün Yetenekli Çocuklar ve Aileleri için Tavsiye Kitaplar

Editör : Dr.Marilena Z.Leana-Taşçılar

Özel Yetenekli Çocukların Psikolojisi

Özel yetenekli çocukların yaşadığı motivasyon, mükemmelliyetçilik, matematik kaygısı gibi sorunlar, bunların eğitim süreçlerine yansımaları ve bu sorunlarla ilgili destek eğitim odalarında kullanılabilecek bibliyoterapi gibi çözüm önerilerinin sunulması üzerinde çok durulmayan konulardır. Bu konularda farkındalık kazandırma amacında olan bu kitap, özel yetenekli çocukların duygusal sorunlarıyla ilgili yürütülen akademik tezlerin ve çalışmaların daha yalın bir dil ile okuyuculara ulaşması amaçlı hazırlanmıştır.

Kapsamlı Rehber Kitap

Üstün Yetenekli Çocuklar / Uzmanlar ve Aileler için El Kitabı

Ebeveyn Olmak Üstün yetenekli bir çocuk büyütmek hem eğlenceli hem de uğraştırıcıdır çünkü üstün yetenekli çocukların ebeveynlerine yönelik ebeveynlik bilgisi içeren çok az kaynak vardır. Onlarca yıllık üstün yetenekli çocuk ve ailesiyle profesyonel çalışma deneyimi bulunan dört yazar aşağıdaki gibi konularda pratik rehberlik önerileri sunmaktadır:
- Üstün yetenekli çocukların özellikleri
- Akran ilişkileri
- Kardeş meseleleri
- Motivasyon ve başarısızlık
- Disiplin sorunları
- Yoğunluk, mükemmeliyetçilik ve stres
- İdealist olma, mutsuzluk ve depresyon
- Eğitsel planlama
- Ebeveynlik konuları
- Profesyonel yardım bulma

Barbara Clark

Üstün Zekalı Olarak Büyümek

Bu kitap, “içinde olanı ortaya çıkarma” anlamına gelen educere hakkındadır. Anne-babalara ve eğitimcilere okulda ve evde bu önemli görevi anlamalarına ve yerine getirmelerine yardım etmesi için yazılmıştır. Bu kitapta bulunan bilgi ve fikirler, özellikle geliştirilmesi gereken özel yeteneklere sahip çocukların eğitimiyle ilgilidir. Bu bilgiler, fikirler ve materyaller, eğitimcilerin bu çocuklara rehberlik etmelerine ve yaşamlarını zenginleştirmelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. İster öğretmenlik yapıyor olun, ister bir sınıfta öğretmenlik yapmaya hazırlanıyor olun, isterseniz de evde bir aile bireyi olun; bu kitapta, üstün zekâlı öğrencileri anlamak için öğrenme ve öğretme ile ve bilgiyi kullanmak için modellerle ilgili yardımcı olacak yeni bilgiler bulacaksınız. Bu sayfalar, size çocukların iyiliklerine ve yüksek zekânın gelişimini desteklemenize yardım edebilecek metotları ve mantığı sunacaktır.

Bu kitapta;
Beynimizin nasıl geliştiği, nasıl öğrendiğimiz ve zekânın nasıl desteklenebileceği ile ilgili son araştırma verilerine dayalı olarak beyin işlevlerinin anlaşılması ve üstün zekâlılığın desteklenebilmesi için bilgiler sunulmuştur. Üstün zekâlı çocukların özellikleri, sosyal duygusal gelişimleri için kullanılabilecek yöntemler ve üstün zekâlılık ile yaratıcılığın nasıl birlikte geliştirilebileceği ile ilgili ayrı ayrı ünitelere yer verilerek okuyucuların üstün zekâlı ve yetenekli öğrencileri bütün yönleri ile anlamaları sağlanmaya çalışılmıştır. Öğrenmenin en üst seviyede gerçekleşmesi, esnek bir öğrenme ortamının sağlanması ve tanılama ve değerlendirme için en uygun yöntemlerinin kullanılması ile sınıf içinde üstün zekâlılığın nasıl geliştirilebileceği ve mükemmellik ve eşitlik arasındaki dengenin nasıl sağlanabileceği tartışılmıştır. Kültüre duyarlı eğitime, beklenmedik düşük başarıya ve diğer öğrenme güçlüklerine farklı ünitelerde yer vererek cinsiyet, etnik köken ve ekonomik durumun üstün zekânın ve yeteneklerin gelişimi ve eğitimi üzerindeki etkisinin anlaşılması sağlanmıştır. Kaynaştırma sınıfları, zenginleştirme, hızlandırma ve gruplandırma yöntemlerini karşılaştırarak üstün zekâlılar eğitiminde kullanılabilecek çeşitli programların, yapıların ve düzenlemelerin altı çizilmiştir. Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin eğitiminde uygulanan bir programı etkili ve verimli kılabilmek için yapılması gerekenlere vurgu yapılmış ve iyi uygulamalardan örnekler sunulmuştur. Bu kitap, okulöncesi dönemden ortaöğretime kadar olan süreçte üstün zekâlı çocukların kimler olduğunu, bu çocukların nasıl üstün zekâlı olduklarını ve bu çocukların gelişimlerini ve öğrenmelerini destekleyen yöntemleri sizlerin bilgisine sunmaktadır. Sunulan bu bilgiler ile hem anne-babalar hem de eğitimciler, evde ve okulda çocukların zekâ ve yeteneklerinin en üst düzeyde gelişimi için yapılması gerekenler konusunda kendilerini daha donanımlı hissedeceklerdir. Üstün zekâlı ve yeteneklilerin eğitimi alanında Amerika Birleşik Devletleri''nde en çok satan kitaplardan biri olan ve alanda uluslararası üne sahip Barabara Clark tarafından yazılan bu kitap, alanda yetkin bir ekibin titiz çalışması sonucu Türkçe''ye kazandırılmıştır. Bu kitap, en güncel araştırma verileri ile desteklenmiş kapsamlı içeriği ile üstün zekâlı ve yetenekliler alanındaki derslerde ders kitabı olarak okutulabilecek bir kitaptır.
Bu yazıyı sevdiklerinizle paylaşmak ister misiniz?