Yoga Felsefesi

Zihni sadelik ve huzura ulaştırmak için yenilemek

Yoga sanskrit dilinde bir kelime.

Beden, Zihin ve Ruhu bir araya getirmek, onları birleştirmek anlamına gelir.

Yoga kişinin kendini keşfe çıktığı bir yoldur ve bu yolda herkesin deneyimleri birbirinden farklıdır. Dolayısıyla kendini keşfettiğin yol aslında senin yoga tanımındır.

Çocuk yogası ise; Çocuğun kendisiyle ve doğayla tanışıp, daha duyarlı ve disiplinli olmasını sağlayan bir felsefedir.

Kendi içinde ritmi olan, esnek, çocukların bedenlerini fark ettikleri, birbirleriyle olan ilişkilerinde ve doğadaki her şeye karşı saygı duymalarını anlatan, onları daha duyarlı bir yaşama teşvik ederken kendilerini kimseyle kıyaslamamalarını bedensel duruşlar, meditasyon, nefes çalışmaları, hikayeler ve oyunlar içerisinde öğreten bir yaklaşımdır.

Yoga ile hayatı daha fazla kavramaya çalışırız. Yaşam akıp giderken onu kaçırdığımızı değil, onunla beraber aktığımızı fark ederiz.
Kendi varlığımızı daha derinden hissederken, önce kendimize ardından tüm canlılara saygı duymayı ve onları kabullenmeyi öğreniriz.

Yogiler kendi zihinleri kontrol etmeye büyük önem  verirler. Ortaya çıkan zihinsel güç de, hayatın saklı gizemlerini araştırıp bunlarla ilgili çalışmak için kullanılır.

Zihin doğası gereği istikrarsızdır; her saniye sesler görüntüler tatlar temaslar ve kokularla etkilenir. Bu yüzden çalışmalar, zihni tüm duygulardan tüm objelerden arındırıp, tüm dikkat dağıtıcı şeylerden kurtarıp kontrol altına almak için yapılır

Yoga duruşları, sadece jimnastik hareketleri değil, kullanılan tüm kasların farkında olarak, nefes alarak ve dinlenerek zihnin tüm duyulardan yavaş yavaş ayrılmasıdır.

Yoga’nın başlangıcı M.Ö. 6500 yıllarına dayanmaktadır.

Prevedik Dönem olarak geçen bu dönemde (M.Ö. 6500 – 4500) İndus Vadisi’nde, üzerinde yoga figürleri olan kil tabletler bulunmuştur.

M.Ö. 4500 – 2500 yılları arası Vedik Dönem, felsefenin geliştiği ve Rişilerin (Kutsal kişiler) yoga asanalarını doğa ile bağdaştırdığı dönemdir. Bu dönemde Rişiler yoga felsefesini geliştirmiş fakat yazılı bir metin bırakmamışlardır.

Çenting olarak adlandırılan bilgiler Ön Klasik Çağ’da (M.Ö.1000- 100) çeşitli eserlerde kaleme alınmıştır. Bu dağınık bilgiler M.Ö. 100 – M.S. 500 yıllarına denk gelen Klasik Çağ’da Patanjali tarafından “Yoga Sutraları” olarak kaleme alınmıştır.

Yoga Sutra’da anlatılan Raja Yoga’ya yani orjinal Yoga’ya göre yoganın 8 basamağı bulunmaktadır. Bu 8 temel basamak Ashtanga olarak isimlenmiştir. Ashtanga “8 hisse”demektir. Bu 8 basamağın her biri birer öğretidir ve Patanjali, Yoga Sutra’da bu 8 basamağı derinlemesine anlatmıştır.

Yoga’nın özü olan bu 8 basamağı hayatımıza geçirebildiğimiz taktirde yaşantımızın bütün alanlarında etkili ve olumlu katkıları olan alışkanlıklar edinmiş oluruz. Bu 8 basamağı uzun süreli bir çalışma olarak yaşantımıza yayabilirsek, etkileri daha kalıcı olur.

Asana pratiği, pozda ustalaşmak demek değildir. Kendinizi anlamak ve dönüştürmek için duruşu kullanmakla ilgilidir.

BKS Iyengar
Iyengar Yoganın Kurucusu, Yoga Eğitmeni

Yoganın 8 Basamağı

Yoga'nın ilk 2 basamağı olan Yamas ve Niyamas, arınma ve güçlenme anlamına gelir, yoganın temelidir.
Bu iki basamak olmazsa yoganın etkisi daha az olacaktır.
Eskiden guruların uygulamış oldukları sistemlerde; kişiler öncelikle yama ve niyama bölümlerinde çalışırlar; belirli seviyeye ulaştıktan sonra “asana” ile devam ederlerdi.

Yamas ( Sosyal Disiplin Kuralları)

Ahimsa (şiddetsizlik, şiddetten kaçınma)
Satya (dürüstlük, yalan söylememek)
Asteya (hırsızlıktan çekinme, çalmama)
Brahmaçarya (Tensel Zevkleri denetim altına alma/ölçülülük)
Aparigraha (Açgözlü olmama, biriktirmeme)

Asana ( Pozlar/Duruşlar)

Yoga’da Asana amacı : Dışarıdan içeriye ulaşabilmek, fiziksel bedenden zihinsel ve ruhsal bedene ilerlemektir. Zihni ve pranayı kontrol etmektir asıl amaç.

Asanalar fiziksel egzersiz değildir. Bedenin daha yüksek bilince ulaşmak için içsel farkındalık geliştirmesini amaçlar. Asanalar, dayanıklılığı arrttırmak üzerine kurulu olduğundan, SABIR geliştirmemizi sağlar.

Niyamas ( Bireysel Disiplin Kuralları)

Saucha (saflık, temizlik)
Santosha (yetinme, halinden memnun olma)
Tapas (Disiplin)
Svadhyaya (Bireysel Çalışma/Kendini Eğitme)
Ishvara Pranidhana (Mutlak ve Kutsal olanı algılama, teslimiyet)

Pranayama ( Nefes)

Asanaların düzenli ve doğru uygulanması; PRANA (Nefes) akışını dengeleyecektir.

Asanalar boyunca nefesin sakin ve ritmik olması, bedendeki enerji akışını düzenleyip bedenin dengelenmesine, esnemesine yardımcı olacaktır.

Pratyahara (Duyuların zevk alma halinden geri çekilmesi)

Beş duyumuzdan bir ya da birden fazlasını kontrol ederek dikkatimizi dış dünyadan ziyade kendi içimize doğru yönlendiririz. Örneğin koku alma duyumuzun geri çekilmesiyle, etrafımızdaki kokuları duyma miktarımızı azaltmış oluruz. Pratyahara çalışmaları nefsimize tarafsız bir gözle dönüp bakabilmemizi sağlar.Zihnin; gördüğü, duyduğu, hissettiği ve kokladığı şeylere tepki vermeden izlemesini içeren bir pratiktir.

Dhayana (Meditasyon)

Meditasyon ya da kimi zaman tefekkür olarak ele alabiliriz Dhyanayı. Bazı kaynaklarda bir ağacın özsuyu Dharana’ya, meyvesi ise Dhyana’ya benzetilir. Konsantrasyon ve meditasyon aynı şey gibi görünürler ama aslında Dharana bir şeye dikkat kesilmek şeklinde olurken Dhyana, odaklanmaktan çok bir oluş halidir.

Dharana (Zihnin Odaklanması – Konsantrasyon)

Postürümüzü düzeltmek, nefes kontrolü, duyularımızın geri çekilmesi ve kendi içimize doğru yönlendikten sonra Dharana, dikkatimizi tek bir noktaya odaklamak anlamına gelir. Konsantrasyon anlarının uzaması bizi meditasyona doğru götürür.

Samadhi (Süper Bilinç Hali)

Sekizinci ve son basamak olan Samadhi, eksiksiz bir mutluluk, huzur ya da mest olma hali olarak tanımlanır. Kişi bu aşamada evrendeki her şeyle birlik ve bütünlük hali içinde olur.

Bu yazıyı sevdiklerinizle paylaşmak ister misiniz?