Çocuk Kitabı (4+)
Interaktif Çocuk Kitabı
ABM Yayınevi
23 Nisan 2020
34
Çok sevgili mentörüm Sepin'in ilk çocuk kitabı Noa, Kirpi ve Sarı. İkincisi yolda, ben de heyecanla bekliyorum.
Bu küçük kitap, hayat canlarını acıttığı zamanlarda desteğe ihtiyaç duyan küçük insanlarımız için çok nazik ve bilge bir kişisel rehber niteliğinde.
Hissetmek istemediğimiz bir duyguyla nasıl baş edebiliriz? İstememek ve yok saymak bir kirpi dikeni gibi kalbimize batan, zorlayan, sıkıştıran o duygudan kurtarır mı bizi? Alıp başımızı çöllere, denizlerin derinliklerine, hatta uzaya gitsek arkamızda bırakabilir miyiz onu?
Noa'nın dokunaklı hikâyesi tüm bu sorulara incelikli cevaplar veriyor. Çocukları baş etmekte zorlandıkları üzüntü, acı, korku gibi duygularla tanıştırırken, boş bıraktığı sayfalar aracılığıyla interaktif katılım da sağlıyor.
Noa, haz duyduğu, keyifli ve huzurlu hissettiği anlardaki duygusunu sarı olarak tanımlayan bir ufaklık. Noa’nın, duygusunu tanımlamış olması önemli. Zira meselemiz tanımak, anlamlandırmak ve yüzleşmekle ilgili.
Kirpi, Noa’nın kalbine sürekli batan, acıtan ama anlam veremediği bir duygu.
Ne oluyor da Noa böyle hissetmeye başlıyor, bilemiyoruz. Yukarıda bahsettiğim interaktif katılım burada devreye giriyor ve yazar, Noa’nın üzücü bir olay yaşadığını söylemekle yetinerek bu olayı çocukların hayalinde canlandırmalarını, yazıp resimlemelerini istiyor. Böylece her çocuğun kendi kirpisini tanımlamasının yolunu açmış oluyor.
Noa, kurtulmak için ne kadar uzağa giderse gitsin Kirpi de o kadar derinden hissettiriyor varlığını. Ta ki bir gün göldeki yansımada ikisi göz göze gelene dek. Noa, o anda anlıyor Kirpi’nin, onun benliğini, varlığını oluşturmadığını, sadece içindeki bir şey olduğunu. Bu da ona yoğunlaşmasını, korkmadan yaklaşmasını sağlıyor; sesini duymaya, hareketlerini algılamaya, rengini tanımlamaya çalışıyor. Bu tanışıklıktan sonra Noa ve Kirpi’nin birlikte neler yaşadıklarını ise minik okurlara bırakalım. Bakalım onlar kitabı bitirdiklerinde kendi kirpilerine bakışları nasıl değişecek?
Bu güzel özet Hürriyet'in Kitap-Sanat ekinden.
Ben kızımı bu kitapla tanıştırdığımda 4 yaş civarındaydı. Bebekliğinden beri olumsuz olaylardan, üzüntülerden kaçan, istemeyen bir çocuktu. Daha minicikti, kitaplarda üzülen veya ağlayan bir yüz gördüğünde hemen sayfayı çevirirdi. Hüzünlü müzikleri kapattırdı. Dolayısıyla 4 yaş civarında gözyaşları içinde Noa'yı görünce ben bu kitabı sevmedim okumuycam dedi ve ortadan kaldırdık 🙂
Bir sene kadar sonra, yani bu aralar Noa tekrar göründü kütüphanemizin raflarında. Noa'nın Kirpi ile deneyimlerini sessizce dinliyor, görselleri izliyor, fark ediyorum ki entegre ediyor hatıraları ile hislerini.
Her zaman söylerim, simgesel anlatımlar çok başarılı işler çıkartıyorlar çocuklarla iletişimde. Duygularla ilgili bir başka kitabı okurken, yine Noa'nın Kirpisi gibi değil mi? diye cümleler kuruyor. Evet diyorum aynı. Şu an üzülüyor ya, içinde şu an biz göremiyoruz ama aynı Noa gibi bir kirpi olmalı içini acıtan. Böyle böyle mesajı çok güzel alıyor ve içselleştiriyor çocuklar.
Siz nasıl deneyimlediniz bu kitabı? Lütfen okurken resimlerle paylaşın yorumlarınızı 🙂